Emniyet kemeri ve hava yastığı ilişkisi nedir?
Günümüz otomobillerinde yer alan emniyet kemeri ve hava yastığı ile aktif ve pasif güvenlik sistemleri sayesinde artık insan hayatı çok daha iyi bir şekilde korunabiliyor. Bu sayede bir kaza durumunda can kayıpları ve sakatlanmalar azaltılabiliyor. Ancak bu durum ancak güvenlik donanımlarının düzgün bir şekilde kullanılması ile mümkün ve bize de bu doğrultuda çok fazla soru geliyor.
Bunlardan bir tanesi de şüphesiz hava yastıkları (airbag) ile alakalı ve emniyet kemeri ile birlikte nasıl bir işleyişe sahip olduğu oldukça fazla merak ediliyor. Öyle ki emniyet kemeri takılı olmadığı durumlarda hava yastıklarının açılıp açılmadığı bu merak konularını en başında geliyor diyebiliriz. Biz de bu doğrultuda bu konuyu ve merak edilenleri sizlere anlatmaya çalışacağız.
İlk olarak konunun daha iyi anlaşılabilmesi için iki önemli kısaltmayı izah etmemiz gerekiyor.
PRS: Bu kısaltmanın açılımı “Primary Restraint System” ve Türkçe’ye “Öncelikli önleme sistemi” olarak tercüme edilebilir ve “Emniyet Kemeri” bu kısaltma içerisinde yer alır.
SRS: Bu kısaltmanın açılımı ise “Supplementary Restraint System” yani “Destek önleme sistemi”olarak tercüme edilebilir ve “Hava Yastığı” bu kısaltma içerisinde yer alır.
Yukarıdaki tanımlardan da anlaşılabileceği gibi hava yastıkları ikincil bir güvenlik önlemidir. Birincil önlem olan emniyet kemerini destekleyici özelliğine sahiptir. Bu tanımdan basit bir şekilde hava yastıklarının tek başlarına işe yarayabileceğini düşünmenin yanlış olduğunu ve hava yastıklarının emniyet kemerinin takılı olduğu düşünülerek tasarlandığını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Ayrıca şunu da açıkça belirtelim;
Emniyet kemersiz bir şekilde hava yastığına güvenmek, sürücü ve yolculara yarardan daha çok zarar verebilmektedir. Emniyet kemerinin kişiyi araç içinde sabit bir şekilde tuttuğu düşünülürse, bir kaza durumunda kemersiz kişi serbest halde aracın içinde sağa sola savruluyor ve korunmasız kalıyor. İşte tam da bu noktada, örneğin büyük bir hızla açılan direksiyon hava yastığı, sürücünün kafasını bir başka tarafa savurabilir. Ayrıca açılmanın şiddeti ile yumruk yemiş etkisine neden olabilir.
Kısacası hava yastığının şişme anındaki şiddetine doğrudan temas sağlamamak gerekiyor. Bu da ancak emniyet kemerlerinin takılı olması ile mümkün olabilir.
Görüleceği gibi hava yastıkları, emniyet kemersiz bir işe yaramıyor, sürücü ve yolcu kafasını ön tarafa ve cama çarpıyor. Emniyet kemeri takılı iken ise, sürücü ve yolcu belli bir mesafede sabit kaldıkları için öndeki nesnelere çarpmıyorlar. Hava yastıkları da destek niteliğinde kafa hareketini yavaşlatıyor ve ek güvenlik sağlıyor. Yani emniyet kemeri ve hava yastığı bir nevi birbirlerini destekliyor.
Emniyet kemeri takılı değilse hava yastıkları açılır mı?
– Birçok otomobilde hava yastıkları, emniyet kemeri takılı olsa da olmasa da açılır ve genelde bir bağları yoktur. Ancak bazı kazalarda hava yastıklarının bir kısımının açılması veya hiç açılmaması kazanın gerçekleştiği açıya ve hıza bağlı olarak değişebilir. Yani her kazada hava yastığı açılacak diye bir kural yoktur.
– Diğer taraftan gelişen teknoloji ile beraber özellikle daha yeni modele sahip araçlarda, koltuklardaki ağırlık sensörleri ve/veya yan yolcu için manuel olarak anahtar ile iptal edilebilen hava yastığı sistemleri kullanılmaya başlanmıştır.
– Burada Mercedes-Benz’in gelişmiş bir hava yastığı sistemini (OCS) anlatan kitapçığından aldığımız önemli bir detay oldukça bilgilendirici olmasıyla öne çıkıyor. Ağırlık prensibine göre çalışan bu sistemde; Hava yastığının açılabilmesi için ön yolcunun emniyet kemerinin düzgün bir şekilde takılı olması gerektiği, ayrıca koltuk sırtlığının dike yakın eğime sahip olmasının şart olduğu ve yolcunun ayaklarının tabanda olması gerektiği belirtiliyor. Ayrıca açıklamanın devamında, ağırlık dağılımının sistemi yanıltacak şekilde olmaması gerektiği ve kol dayamaya doğru yapılabilecek bir kaykılmanın buna neden olabileceği belirtiliyor.
Sonuç olarak yazımızı şu şekilde özetleyebiliriz;
Bir kaza anında hava yastıklarının işe yarayabilmesi için her şeyden önce öncü önlem olarak tasarlanan emniyet kemerlerinin takılı olması şarttır. Aksi takdirde ikincil bir önlem olarak tasarlanan hava yastıklarının hiçbir yararı olmayacağı gibi zararlı ve hatta ölümcül sonuçları da olabilir.
Trafikte yer alan araçların büyük bir bölümünde emniyet kemeri ve hava yastığı birbirlerinden bağımsız çalışmaktadır. Emniyet kemeri takılı olmasa bile hava yastıkları açılabilir. Bu durum, araçta nasıl bir hava yastığı sensör sistemi olduğuna bağlıdır. Ancak çarpışmanın açısı ve/veya hızına bağlı olarak hava yastıkları yine de açılmayabilir. Bu nedenle bir kaza sonunda bu nedenlerle açılmayan hava yastıkları, kaza anında takılı olmayan emniyet kemerleri sonucunda da açılmadı zannedilebilir.
Emniyet kemeri takmayan arka yolcuların kaza anında ön yolculara etkisi ne kadardır?
Yeni nesil bazı araçlarda koltuktaki ağırlığı hisseden ve buna göre hava yastığını açan sensör sistemleri mevcuttur. Ancak bu sistemlerde “Kemerin takılı olması şarttır” şeklinde bir ifade yerine gereklilik belirten bir kelime kullanılmıştır. Oturma pozisyonunun nizami olmasına da vurgu yapılmıştır. Bu da bize kemerin takılı olmaması durumunda yolcunun kaza anında kontrolsüz bir hareket yapabileceğini ve bu nedenle de ağırlığın sistem tarafından düzgün şekilde algılanamayabileceğini düşündürttü. Tabi bunun sonucu olarak da hava yastığı açılmayabilir ve takılmayan emniyet kemeri nedeni ile açılmadığını akıllara gelebilir.
Burada dikkat çeken bir diğer nokta da oturma pozisyonun önemi gibi görünüyor. Önde oturan birçok yolcu özellikle uzun yolculuklarda koltuk arkasını yatırır, ağırlığını bir tarafa verir ve ayaklarını da kokpitin herhangi bir yerine uzatabilir. İşte bu durum ağırlık prensibine göre çalışan sensörlerin yanılmasına neden olabiliyor ve çarpışma açısı doğru, emniyet kemeri takılı bile olsa hava yastıkları devreye girmeyebiliyor. Bu da otomobil üreticisinin suçlanmasına kadar gidebiliyor.
Faaliyet ayn-ı lezzettir.