cagdasozkan
Özel Üye
Selamlar Civic dostları.
Babam İtalya'da yaşıyor, 2019, FK7 Executive dizel manuel kullanıcısı. Avrupa'da (en azından İtalya'da) dream pakette bile Adaptive Cruise Control, Şerit takip gibi sistemler var, ne kadar şanslılar. Fakat Murphy'nin laneti babamı her yerde yakalıyor, buu sebeple kendi işini kendi yapanlardan (pasta cilasindan boyasına, yikamasindan tamiratina kadar).
Hikayede tecrübe edinilmeden ogrenilemeyecek şeyler var, o yüzden uzun uzun yazıyorum, bilmeyenlerin farkına varmaları hayırlı olacaktır.
Her neyse, Bursa'ya gelirken Yenikapı Ido iskelesine 500 metre kala sıkışık trafikte aceleci bir Getz sürücüsü arkadan çarpıyor. Çeki demiri olduğu için çok bir şey yok ama sensorlerden birinin tırnakları kırılıyor, tampon yamuluyor ve kenar bakalitlerden de biri kırılıyor. Problem buradan itibaren başlıyor.
Arac yurtdışı plakali olduğu için mecburen 1.5 saat kadar polis bekliyorlar, o arada feribot kaçıyor. Polis tutanaktan sonra Bursa'ya gelmekte olan babama "yarın gel tutanağını Zeytinburnu'ndan al" diyor. Ertesi gün Bursa'dan kalkıp giderek tutanağı alıyoruz (o arada kendi aracıma da İstanbul'dan bir takım far alıyoruz, onu başka bir konuda anlatacağım).
Dönüşte Bursa Honda yetkili servisine uğruyoruz, denilen şu: "Karşı tarafın trafik sigortasıyla anlaşmamız olmadığı için tamirat bedelini sizden alıyoruz, sonra sigorta size ödeme yapıyor. Bir de biz yetkili servis olarak sadece orijinal parça takıyoruz ama trafik sigortası yan sanayi fiyatını size ödüyor. Yani örneğin orijinal tampon 5000 TL ama yan sanayi 3000 TL, aradaki 2000 cebinizden çıkıyor". Peki deyip en azından ne hasar olduğunu kontrol etmelerini söylüyoruz. Birkaç gün sonra hasar belli oluyor, 170kusur TL expertiz ucreti ödeyerek araci alıp dışarıda yaptırmaya karar veriyoruz.
O arada bize bir feragatname imzalatiyorlar. BURASI ÖNEMLI: Biz feragatnamenin sadece Honda yetkili servisinde yaptırmamak üzere olduğunu düşünerek imzaliyoruz. Hemen ardından özel bir servise gidiyoruz, ve orada ilk şokumuzu yaşıyoruz: ARAC 3 YASINDAN KUCUK ISE TRAFIK SIGORTASI ORIJINAL PARCA FIYATINI KARSILAMAK ZORUNDA imiş. Bize söylenen bu değildi.
Götürdüğümüz özel servisin de karşı tarafın trafik sigortası ile anlaşması olmadığı için yine biz önce parayı veriyormusuz ve ortalam 20 gün içinde RUHSAT SAHIBININ ADINA OLAN BIR HESAP NUMARASINA para yatiyormus. Fakat oradaki eleman "ben senden ne kadar alırsam sen de sigortadan o kadar alacaksın" diyor.
Şimdi bi diğer problem babamın ruhsat sahibi olarak banka hesabının olmaması ve türk vatandaşı olmasına rağmen İtalyan vatandasligindaki isminin tamamen farkli olması. O isimle hesap açmanın yollarını aradıktan sonra çok uzun süreceğini anlayıp vazgeçiyoruz (tabi toplamda aradan 1 haftadan fazla zaman geçiyor). Özel servisten aracı alırken "Peki biz ne yapalım, hem hakliyiz, hem araci yaptırmıyoruz" deyince bizi başka bir özel servise yönlendiriyorlar. Özelliği de karşı tarafın trafik sigortası ile anlasmasi olması, dolayısıyla IBAN filan gerekmeden sigorta halledecek.
Diğer özel servise gittiğimizde olayları anlatırken ilgilenen hanımefendi "feragatname" kelimesini duyunca şaşırıyor. Araştırmalar sonunda öğreniyoruz ki megersem HONDA'DA IMZALADIGIMIZ FERAGATNAME KAZA DOSYASININ KAPATILMASI ICIN IMZALANMIŞ. Hanımefendi sağolsun bizi yönlendiriyor, "feragatnamenin dosyanın kapatılması için olduğunu bilmiyordum, yeniden açılmasını istiyorum" diyerek bir dilekçe yazıyoruz. Bu arada babam küfürler eşliğinde İtalya'ya geri dönüyor
gittiğinin ertesi günü dilekcemizin onaylandığını ve dosyanın tekrar açıldığını öğreniyoruz.
Şimdi orada yaptırmanın yollarını arıyor, bakalım sonuç ne olacak
hiçbir şey olmazsa zaten kendi yapacak. Ustalardan ve servislerden nefret ediyor. En son İtalya'da garanti bozulmasın diye aracini 10000 bakımına götürdüğünde 1 litre fazla yağ koyduklarını görünce bayağı bir sövmüşlüğü var, kontrol etmese olabilecek sorunları düşünün.
Uzunluğun kusuruna bakmayın, bir sonraki konuda da benim aracıma yaptığımız yeni far uygulaması var, Bekleyiniz.
Çağdaş Özkan
'12 FB7
Babam İtalya'da yaşıyor, 2019, FK7 Executive dizel manuel kullanıcısı. Avrupa'da (en azından İtalya'da) dream pakette bile Adaptive Cruise Control, Şerit takip gibi sistemler var, ne kadar şanslılar. Fakat Murphy'nin laneti babamı her yerde yakalıyor, buu sebeple kendi işini kendi yapanlardan (pasta cilasindan boyasına, yikamasindan tamiratina kadar).
Hikayede tecrübe edinilmeden ogrenilemeyecek şeyler var, o yüzden uzun uzun yazıyorum, bilmeyenlerin farkına varmaları hayırlı olacaktır.
Her neyse, Bursa'ya gelirken Yenikapı Ido iskelesine 500 metre kala sıkışık trafikte aceleci bir Getz sürücüsü arkadan çarpıyor. Çeki demiri olduğu için çok bir şey yok ama sensorlerden birinin tırnakları kırılıyor, tampon yamuluyor ve kenar bakalitlerden de biri kırılıyor. Problem buradan itibaren başlıyor.
Arac yurtdışı plakali olduğu için mecburen 1.5 saat kadar polis bekliyorlar, o arada feribot kaçıyor. Polis tutanaktan sonra Bursa'ya gelmekte olan babama "yarın gel tutanağını Zeytinburnu'ndan al" diyor. Ertesi gün Bursa'dan kalkıp giderek tutanağı alıyoruz (o arada kendi aracıma da İstanbul'dan bir takım far alıyoruz, onu başka bir konuda anlatacağım).
Dönüşte Bursa Honda yetkili servisine uğruyoruz, denilen şu: "Karşı tarafın trafik sigortasıyla anlaşmamız olmadığı için tamirat bedelini sizden alıyoruz, sonra sigorta size ödeme yapıyor. Bir de biz yetkili servis olarak sadece orijinal parça takıyoruz ama trafik sigortası yan sanayi fiyatını size ödüyor. Yani örneğin orijinal tampon 5000 TL ama yan sanayi 3000 TL, aradaki 2000 cebinizden çıkıyor". Peki deyip en azından ne hasar olduğunu kontrol etmelerini söylüyoruz. Birkaç gün sonra hasar belli oluyor, 170kusur TL expertiz ucreti ödeyerek araci alıp dışarıda yaptırmaya karar veriyoruz.
O arada bize bir feragatname imzalatiyorlar. BURASI ÖNEMLI: Biz feragatnamenin sadece Honda yetkili servisinde yaptırmamak üzere olduğunu düşünerek imzaliyoruz. Hemen ardından özel bir servise gidiyoruz, ve orada ilk şokumuzu yaşıyoruz: ARAC 3 YASINDAN KUCUK ISE TRAFIK SIGORTASI ORIJINAL PARCA FIYATINI KARSILAMAK ZORUNDA imiş. Bize söylenen bu değildi.
Götürdüğümüz özel servisin de karşı tarafın trafik sigortası ile anlaşması olmadığı için yine biz önce parayı veriyormusuz ve ortalam 20 gün içinde RUHSAT SAHIBININ ADINA OLAN BIR HESAP NUMARASINA para yatiyormus. Fakat oradaki eleman "ben senden ne kadar alırsam sen de sigortadan o kadar alacaksın" diyor.
Şimdi bi diğer problem babamın ruhsat sahibi olarak banka hesabının olmaması ve türk vatandaşı olmasına rağmen İtalyan vatandasligindaki isminin tamamen farkli olması. O isimle hesap açmanın yollarını aradıktan sonra çok uzun süreceğini anlayıp vazgeçiyoruz (tabi toplamda aradan 1 haftadan fazla zaman geçiyor). Özel servisten aracı alırken "Peki biz ne yapalım, hem hakliyiz, hem araci yaptırmıyoruz" deyince bizi başka bir özel servise yönlendiriyorlar. Özelliği de karşı tarafın trafik sigortası ile anlasmasi olması, dolayısıyla IBAN filan gerekmeden sigorta halledecek.
Diğer özel servise gittiğimizde olayları anlatırken ilgilenen hanımefendi "feragatname" kelimesini duyunca şaşırıyor. Araştırmalar sonunda öğreniyoruz ki megersem HONDA'DA IMZALADIGIMIZ FERAGATNAME KAZA DOSYASININ KAPATILMASI ICIN IMZALANMIŞ. Hanımefendi sağolsun bizi yönlendiriyor, "feragatnamenin dosyanın kapatılması için olduğunu bilmiyordum, yeniden açılmasını istiyorum" diyerek bir dilekçe yazıyoruz. Bu arada babam küfürler eşliğinde İtalya'ya geri dönüyor

Şimdi orada yaptırmanın yollarını arıyor, bakalım sonuç ne olacak

Uzunluğun kusuruna bakmayın, bir sonraki konuda da benim aracıma yaptığımız yeni far uygulaması var, Bekleyiniz.
Çağdaş Özkan
'12 FB7