Mesudum
0
Akrabanın arabası ikinci elde 140.000TL eden BMW 520i. Sadece klimasını anlatıyorum.
Hızlı-normal-yavaş seçenekleri var. Çift bölgeli bağımsız. Önceki Peugeot 508 dizel arabasında 4 bölge halindeydi ve benzer seçenekler vardı. Koltuk ısıtması da seçenekliydi, bunda da öyle.
Yaz gelince normalde camlar açık gezer. Klima aç deniyorsa cam önde kapatılır, arkadaki kaynananın camı devamlı açıktır. "Azcık hava gelsin" diyerek 38°C hava içeri alınır, 70 km/h üzerinde rezonansa girerek "wuvn wuvn" sesler dinlenir. Başındaki örtü rüzgardan dağılmadıkça o cam kapanmaz. Filmli camlar açılınca güneşi kesmediği için yüz yandığından yüze torunun şapkası siper edilir.
Camlar açık veya kapalı, klima açılmışsa mutlaka "Lo" konumundadır. Fanlar maksimumda çalıştırılır. Yeterince soğuyunca tamamen kapatılır. Çift bölge denen kullanımda her iki bölge de aynı ayara getirilir. Sonra sürücünün eşi olan hanımefendi, "ay klima hasta edicek" deyince klima kısılmaz, tamamen kapatılır.
Cam açılır, içerisi biraz ısıtılır...
Peki arabada ben varsam: Şoföre, kullanım kılavuzuna göre iki bölgedeki sıcaklık farkının 3°C üzerinde ayar yapılırsa dengeli bir dağılımın garanti edilmediği söylenir. Çarpma tehlikesi için slow modda önce 24° sonra ihtiyaca göre 21° konfor sıcaklıkların tavsiye edildiği anlatılır. Uygulamalı olarak insani derecelere ayarlanarak fanın sesinin birden azaltığı gösterilir. "Biz hemen soğutsun diye en düşüğe alıyoruz" şeklinde bir mazeret dinlenir.
Muhabbet uzar gider. Bir sonraki araba ziyaretinde aynen başa sarar.
Araç sahibi bir küçük esnaftır. Ankara'da yeni gelişen mekanlarda arsa ve daire kovalar. Ona bu aklı veren ben ise sabit maaşla ay sonunu görmeye çalışmaktayım. Ama teknik konularda benden hala temp hafızaya (RAM/cache) bilgi talebi devam etmektedir.
Hızlı-normal-yavaş seçenekleri var. Çift bölgeli bağımsız. Önceki Peugeot 508 dizel arabasında 4 bölge halindeydi ve benzer seçenekler vardı. Koltuk ısıtması da seçenekliydi, bunda da öyle.
Yaz gelince normalde camlar açık gezer. Klima aç deniyorsa cam önde kapatılır, arkadaki kaynananın camı devamlı açıktır. "Azcık hava gelsin" diyerek 38°C hava içeri alınır, 70 km/h üzerinde rezonansa girerek "wuvn wuvn" sesler dinlenir. Başındaki örtü rüzgardan dağılmadıkça o cam kapanmaz. Filmli camlar açılınca güneşi kesmediği için yüz yandığından yüze torunun şapkası siper edilir.
Camlar açık veya kapalı, klima açılmışsa mutlaka "Lo" konumundadır. Fanlar maksimumda çalıştırılır. Yeterince soğuyunca tamamen kapatılır. Çift bölge denen kullanımda her iki bölge de aynı ayara getirilir. Sonra sürücünün eşi olan hanımefendi, "ay klima hasta edicek" deyince klima kısılmaz, tamamen kapatılır.
Cam açılır, içerisi biraz ısıtılır...
Peki arabada ben varsam: Şoföre, kullanım kılavuzuna göre iki bölgedeki sıcaklık farkının 3°C üzerinde ayar yapılırsa dengeli bir dağılımın garanti edilmediği söylenir. Çarpma tehlikesi için slow modda önce 24° sonra ihtiyaca göre 21° konfor sıcaklıkların tavsiye edildiği anlatılır. Uygulamalı olarak insani derecelere ayarlanarak fanın sesinin birden azaltığı gösterilir. "Biz hemen soğutsun diye en düşüğe alıyoruz" şeklinde bir mazeret dinlenir.
Muhabbet uzar gider. Bir sonraki araba ziyaretinde aynen başa sarar.
Araç sahibi bir küçük esnaftır. Ankara'da yeni gelişen mekanlarda arsa ve daire kovalar. Ona bu aklı veren ben ise sabit maaşla ay sonunu görmeye çalışmaktayım. Ama teknik konularda benden hala temp hafızaya (RAM/cache) bilgi talebi devam etmektedir.