Hyundai forumunda da yazıyorum, daha önce Hyundai Getz im vardı 1.4 benzinli manuel vitesli hava yastığı klima abs. Japon ve Güney Kore üretimi otomobiller sürüş stilime tam cevap veren otomobillerdir, en dışta duran hayal ötesi alternatifim ise İtalyanların ürettiği otomobiller, Alfa Romeo, Ferrari, Maserati ve Lamborghini gibi markalar onlar ile de rahatsızlık çekmezdim eğer Allah nasip etse idi.
Uzakdoğu dediğimiz Asyalı markalar gerçekte Japon ve Güney Kore den ibaret, Çin ve Hindistan bu standarta asla giremezler, Uzakdoğu felsefesini taşıyan otomobillerde insana uyum yani ergonomi benim görüşümle had safhada, kokpitte yada yolcu koltuğunda hiçbir zaman yabancılık ve rahatsızlık çekmiyorum, sürüş dinamikleri keskin ve kolay anlaşılır oluyor dış tasarım olarak iddialı, mekanik olarakta genellikle çok olmasa da hatırı sayılır düzeyde performans odaklı oluyorlar, sorunsuzluk ve güvenilirlik ise bu kanı taşıyan otomobillerin en önemli temel özelliklerinden birisi, uzun yıllara ve yollara meydan okuyarak uzun süre hayatta kalabilme kabiliyetleri de avrupalı markaları rahatlıkla ezip geçer.
İtalyanlar öyle değiller, çok sorunlu ve güvenilirlik olarak rezalet ötesiler, ancak aşkla tasarlanmış olup performans ruhu ve sürüş keyfi verebilmesi için konfor, işlevsellik ve geleneksel tasarımlar gibi diğer pek çok şeyi göz ardı edilerek üretilmiş, uzak geçmişlerinden gelen tarihsel mirası üzerinde barındıran tutku yüklü otomobillerdir, şu yanlış anlaşılmasın italyan olup ta bir Egea yada bir Tofaş aracı onlardan birisi değildir bahsettiğim araçlar Alfa Giulietta dan F12 Berlinatta ya kadar olan hayalleri süsleyen sınırlı sayıda üretilen az satılan otomobiller. Hiç İtalyan ım olmadı bu arada, uzaktan güzel duruyorlar, şimdilik öyle kalmalılar.
Binecek isem Subaru, Mazda, Honda olabilir. Kapım her zaman açık onlara.
Otomobilde hiçbir zaman ikinci el değeri, yakıt ekonomisi ve ortalama bir performans ile tatminkarlık gibi şeyler aramam, performans ve dayanıklılık benim için çok önemli ancak performans kelimesi burada basit biçimde sadece yüksek maksimum hıza ulaşma yada yüksek motor gücü olarak algılanmasın, aerodinamikten viraj kabiliyetine, motor gücünden frenleme başarısına, yağmurlu hava sürüşünde verdiği tepkiden aks mesafesinin sağladığı stabilite ile viraj dengesine, ağırlık merkezi ve hafiflik gibi şeylere kadar pekçok detay performansı bir araya getirir.
Civic, üç yıl önce cebimdeki paramın ve bu beklentilerimin tam karşılığı idi. Alternatifi ise Kia Proceed GT ve i30 T-GDI Sport idi, ancak listelerden silinen, satıştan kaldırılan modeller oldular, bilirsiniz işte piyasayı, gerektiği kadar satmadı satılmadı bana da yar olmadılar, Türkiye deki tüketicinin çoğunluğunun ihtiyaçları ve benim ihtiyaçlarım gibi ortada bir kontrast var, şimdi burada bencilmişim gibi sözler sarfetmek istemiyorum, kibirli sözler söylemek te istemiyorum herkesten bu yüzden öncelikle af diliyorum özür diliyorum ama Türkiye deki otomobil tüketicilerinin yüzde 95 i ile tamamen zıt görüşte bir otomobil tüketicisiyim ve bu bazen beni rahatsız ediyor, fazla yakar o yüzden ikinci elini satamam diye yada spor model alıp yarış mı yapacaz sanki diye ben ve benim gibiler ile zıt görüşte olup çoğunlukta olan insanlar benim en sevdiğim modelleri asla satın almıyorlar ve bu sportif ve uçarı tipteki modeller talep azlığı arz talep meseleleri gibi sebepler ile galerilerde kısa sürede satıştan kaldırılıyor. Çok şükür Allah beni koruyor demekki maddi imkanım iyi olsa Bentley yada Aston Martin gibi yada Mercedes G classe jipleri gibi sakin ve emniyetli modeller yerine Ferrari nin hafif ve tehlike saçan modellerine gönlüm kayacak onlara gidecek ve başına bu yüzden belki bela alacak birisiyim, kaşınacak tırnak Allah vermiyor demekki bana o yüzden tırnaklarımın ulaşabileceği kadarlık gücüm ile Civic e biniyorum ama çok mutluyum. Yarış falan yaptığım yok, yakıt tüketiminden şikayetim de yok, Civic i üç dört sene içinde satmazsam değeri düşer kaygım asla yok.
Getz amatörlüğümü giderdiğim ilk otomobilimdi her yükümü taşıdı ona hiçbir zaman asla saygısızlık edemem. Hatırası çok büyüktür, hiçbir yere sığmaz o hatıralar.
